Lazer Göz Ameliyatı Süreci: Öncesi ve Sonrası
Lazer Göz Ameliyatı Süreci
Lazer göz ameliyatı (LASIK, PRK, No-Touch gibi yöntemler), görme bozukluklarını düzeltmek için uygulanan yaygın ve güvenli bir cerrahi tekniktir. Bu yazıda lazer göz ameliyatı sürecinin baştan sona tüm aşamalarını ele alacağız. Ameliyat öncesi hazırlıklardan operasyon gününe, ameliyat sonrası bakımdan iyileşme sürecine kadar bilmeniz gerekenleri, bilimsel verilere dayalı olarak sade bir dille açıklayacağız. Bu sayede lazer ameliyatını düşünenler, karşılaşacakları adımları önceden öğrenerek kendilerini daha güvende hissedebilirler.
Ameliyat Öncesi Hazırlıklar
Muayene ve Tetkikler
Lazer göz ameliyatına karar vermeden önce kapsamlı bir göz muayenesi ve çeşitli tetkikler yapılır. Göz doktorunuz öncelikle tıbbi geçmişinizi ve mevcut göz sağlığınızı değerlendirir. Ardından görme kusurunuzun derecesini, kornea kalınlığınızı ve şeklini, göz bebeği çapınızı ve göz içi basıncınızı ölçerek ameliyata uygun olup olmadığınızı belirler. Bu değerlendirme sırasında korneanızın topografik haritası çıkarılır ve gerekirse dalga cepheli (wavefront) analiz gibi ileri tetkiklerle gözünüzdeki en ufak optik kusurlar bile tespit edilir. Tüm bu ayrıntılı ölçümler, ameliyat planının kişiye özel ve milimetrik hassasiyetle yapılabilmesini sağlar.
Uygunluk Değerlendirmesi
Her göz yapısı lazer ameliyatına uygun değildir. Bu nedenle doktorunuz, muayene bulgularına dayanarak sizin iyi bir aday olup olmadığınızı belirler. Örneğin, 18 yaşın üzerinde olmanız ve son bir yılda göz numaranızın büyük ölçüde sabit kalmış olması beklenir. Korneanızın yeterli kalınlıkta olması ve ileri derecede kuru göz gibi durumların bulunmaması istenir. Ayrıca aktif göz enfeksiyonu veya iltihabı, keratokonus gibi kornea hastalıkları, kontrolsüz diyabet veya romatoid artrit gibi bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar lazer için engel oluşturabilir. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde hormonal değişimler göz numarasını etkileyebildiğinden, bu süreçte ameliyat genellikle önerilmez. Doktorunuz tüm bu faktörleri değerlendirerek lazer cerrahisinin sizin için güvenli ve yararlı olup olmayacağını belirtecektir.
Ameliyattan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ameliyat günü gelmeden önce uymanız gereken bazı hazırlıklar vardır. Kontakt lens kullanıyorsanız, doktorunuz muayeneden belli bir süre önce lensleri bırakıp gözlük takmanızı isteyebilir. Çünkü kontakt lens kullanımı kornea şeklinizi geçici olarak değiştirebilir; gözlerinizin doğal haline dönmesi için yumuşak lenslerde birkaç hafta, sert lenslerde biraz daha uzun ara vermek gerekebilir.
Ameliyattan bir gün önce ve ameliyat günü göz makyajı yapmamalı, göz kremleri veya losyonları kullanmamalısınız. Kirpik diplerinizdeki rimel kalıntıları veya kozmetik ürünler enfeksiyon riskini artırabileceği için, doktorunuz ameliyat öncesindeki günlerde kirpiklerinizi düzenli olarak temizlemenizi dahi önerebilir. Parfüm, kolonya gibi güçlü kokular da lazer cihazlarının hassas ayarlarını etkileyebileceğinden bu dönemde kullanılmamalıdır.
Ameliyat günü rahat kıyafetler giyin ve mümkünse yanınızda sizi rahatlatacak bir yakınınızla kliniğe gelin. Operasyondan hemen sonra araç kullanamayacağınız için refakatçi ve araba ayarlamanız önemlidir. Doktorunuz genellikle ameliyat öncesi dönemde antibiyotikli veya nemlendirici damlalar reçete edebilir; bunları tarif edildiği şekilde kullanın. Alkol tüketimi konusunda da dikkatli olunmalıdır: Ameliyattan önceki 24 saat boyunca alkol alınmaması önerilir, çünkü alkol vücudu ve gözleri kurutarak iyileşmeyi zorlaştırabilir.
Aynı şekilde, ameliyatın olduğu gün ve sonrasında en az bir hafta süreyle alkol almaktan kaçınmalısınız; alkol hem göz kuruluğunu artırabilir hem de kullanacağınız damlalarla etkileşime girerek iyileşmeyi olumsuz etkileyebilir. Bu süreçte sigara kullanımını azaltmak da gözlerin daha çabuk toparlanmasına yardımcı olacaktır. Son olarak, ameliyat arifesinde iyi bir gece uykusu uyumaya çalışın ve ameliyat sabahı hafif bir kahvaltı yapın – lazer işlemi öncesi aç kalmanıza gerek yoktur, hatta düşük kan şekeri yaşamamak için hafif bir öğün önerilir.
Psikolojik Hazırlık
Lazer göz ameliyatı, teknik olarak kısa süren ve ağrısız bir işlemdir ancak ilk defa olacak herkes gibi sizin de biraz endişe duymanız doğaldır. Bu endişeyi azaltmak için ameliyat öncesinde aklınızdaki tüm soruları doktorunuza sormaktan çekinmeyin. Nasıl bir deneyim yaşayacağınızı adım adım öğrenmek, korkularınızı azaltmaya yardımcı olacaktır. Unutmayın ki işlem sırasında uyanık olacaksınız ancak gözünüz uyuşturulacağı için acı hissetmeyeceksiniz. Gerekirse doktorunuz işlem öncesi sizi rahatlatmak için hafif bir sakinleştirici ilaç da verebilir. Ameliyat günü klinikte yapılacakları önceden zihninizde canlandırmak, nefes ve gevşeme egzersizleriyle kendinizi rahatlatmak da psikolojik hazırlığınızın bir parçasıdır. Kısacası, bilinçli ve hazırlıklı olmak, süreci daha sakin geçirmenizi sağlayacaktır.
Beslenme, İlaç Kullanımı ve Yaşam Tarzı
Ameliyat öncesi dönemde mevcut kullandığınız ilaçlar konusunda doktorunuza bilgi verin. Özellikle kan sulandırıcı ilaçlar veya belirli vitamin takviyeleri kullanıyorsanız, cerrahınız bunları geçici olarak durdurmanızı önerebilir. Düzenli göz damlası kullanıyorsanız, ameliyat öncesi ve sonrası bu damlaların kullanımına devam edip etmeyeceğinizi doktorunuzla planlayın. Ameliyat sabahı, yukarıda belirtildiği gibi hafif bir kahvaltı yapmanızda sakınca yoktur; LASIK lokal anestezi ile yapıldığı için genel anestezideki gibi aç kalmanız gerekmez. Bol su içerek vücudunuzu nemli tutmanız da gözlerinizin kuruluğunu azaltmaya yardımcı olacaktır.
Yaşam tarzı olarak, ameliyattan önceki günlerde gözlerinizi aşırı yoran aktivitelerden kaçınmanız faydalı olur. Örneğin, ameliyat öncesi gece geç saatlere kadar ekran karşısında kalmamak, gözlerinizi yormadan dinlendirmek iyi bir hazırlık olacaktır. Eğer spor yapıyorsanız, ameliyat haftasında ağır egzersizleri erteleyin ve vücudunuzu dinlendirin. Tüm bu önlemler, ameliyata en iyi durumda girmenizi ve sorunsuz bir iyileşme süreci geçirmenizi amaçlar.
Ameliyat Günü
Kliniğe Giriş
Ameliyat günü, belirlenen saatte aç ve rahat bir şekilde göz kliniğine veya hastaneye başvuracaksınız. Kayıt işlemlerinizi tamamladıktan sonra ameliyat öncesi bekleme alanına alınabilirsiniz. Üzerinize steril bir bone ve gerektiğinde koruyucu bir örtü verilir; böylece saçlarınız ve giysileriniz ameliyat ortamından izole edilir. Bu aşamada cerrahınız veya bir yardımcı personel son kontrolleri yapacaktır: Göz numaralarınız ve planlanan lazer tedavisi bir kez daha doğrulanır, sorularınız varsa tekrar yanıtlanır ve onam formları imzalanır. Kendinizi biraz gergin hissediyorsanız, doktorunuza bunu belirtmekten çekinmeyin – çoğu merkezde ihtiyaç duyan hastalara işlem öncesi hafif bir sakinleştirici (örneğin Valium) verilir ki bu da endişenizi gidermeye yardımcı olur. Bu ilaç sizi uyutmaz, sadece rahatlatır; dolayısıyla ameliyat sırasında bilinciniz açık olacaktır.
Ameliyat Öncesi İşlemler
Operasyon odasına alındığınızda sizi steril örtülerle kaplanmış bir cerrahi masaya yatıracaklar. Göz çevreniz antiseptik bir solüsyonla silinerek dezenfekte edilir. Ardından gözlerinize anestezik damlalar uygulanır ve birkaç dakika içinde göz yüzeyiniz tamamen uyuşur. Bu sayede işlem sırasında acı veya ağrı duymazsınız. Göz kapaklarınızı açık tutmak için bir göz spekulumu (ekartör) adı verilen küçük bir aparat yerleştirilir; bu, göz kırpmayı önleyen yaylı bir mekanizmadır. Spekulum ilk takıldığında hafif bir basınç hissedebilirsiniz ancak kesinlikle ağrı olmaz. Ameliyat yapılacak gözünüz açık, diğer gözünüz ise ışıkla korunarak kapalı tutulur. Tüm hazırlıklar tamamlandığında lazer cihazının bulunduğu mikroskop benzeri düzeneğin altına yerleşmiş olacaksınız ve cerrahınız işlemin başlamasına hazırdır.
Operasyon Süreci
LASIK gibi lazerle göz ameliyatları genellikle her iki göz için toplam 20-30 dakika kadar sürer. İşlem boyunca sizden düz bir noktaya bakmanız istenir; genellikle cihazın içinde odaklanmanız için bir hedef ışık bulunur ve ona bakmanız yeterlidir. Gözünüz uyuştuğu için herhangi bir acı hissetmezsiniz, sadece zaman zaman dokunma veya basınç hissi olabilir. Örneğin, cerrah korneanızda ince bir flep oluşturmak için mikrokeratom adlı aleti veya femtosaniye lazerini kullanırken gözünüzde hafif bir baskı duyumsayabilirsiniz. Bu esnada görmeniz birkaç saniyeliğine kararabilir veya bulanıklaşabilir; bu beklenen bir durumdur ve panik yapmamalısınız. Korneada ince tabaka (flep) oluşturulduktan sonra bu tabaka dikkatlice kaldırılır ve gözünüzün iç tabakası olan stromaya lazer uygulanmaya başlanır.
Cerrahınız bilgisayarla programlanmış bir ekscimer lazer yardımıyla kornea dokunuzu her atımda mikron seviyesinde buharlaştırarak şekillendirir. Lazer çalışmaya başladığında ardışık tıklama sesleri duyabilirsiniz. Ayrıca bazı hastalar lazer atımları sırasında hafif bir yanık kokusu aldıklarını belirtir – bu koku, lazerin kornea dokusunu şekillendirirken açığa çıkan gazların kokusudur ve endişe verici bir durum değildir (bazıları bunu yanmış saç kokusuna benzetir). Lazer aşaması genellikle çok kısa sürer; çoğu zaman her bir göz için 10-60 saniye kadar lazer uygulanması yeterlidir. Bu süre boyunca gözünüzün pozisyonu gelişmiş takip sistemleri ile izlenir ve gözünüz milimetrik de olsa hareket ederse lazer anında durur. Yani istemsiz göz oynatma durumlarında bile cihaz bunu telafi edecek şekilde tasarlanmıştır. Zaten gözünüzü kırpmak da spekulum sayesinde engellenmiştir, bu nedenle işlem sırasında “ya gözümü kırparsam” diye düşünmenize gerek yoktur.
Lazer şekillendirmesi tamamlandıktan sonra cerrah kaldırdığı kornea flepini yerine geri yatırır. Bu flep herhangi bir dikiş atılmadan kendi kendine yapışır ve iyileşir. Operasyonun aynı aşamaları diğer göz için de tekrarlanır. Eğer her iki gözünüze de lazer yapılacaksa (ki hastaların büyük çoğunluğunda her iki göz tedavi edilir), genellikle bu işlemler tek seansta arka arkaya gerçekleştirilir. Tek göz yaklaşık birkaç dakika içinde tamamlanıp kapatıldıktan hemen sonra diğer göze geçilir. Böylece toplam ameliyat süresi kısalır ve iyileşme döneminizi tek seferde atlatırsınız.
Lazer göz ameliyatı sırasında, göz yüzeyine uyuşturucu damla uygulanır ve göz kapağını açık tutan bir spekulum kullanılır. Bu sayede hasta göz kırpamaz ve cerrah kornea üzerinde hassas lazer işlemini güvenle gerçekleştirebilir. Modern lazer cihazlarında göz hareketlerini takip eden sistemler bulunduğundan, hasta istemeden gözünü oynatsa bile lazer otomatik olarak durur ve yeniden hizalanır
Ameliyat Sonrası Gözlem
Her iki gözün lazer tedavisi tamamlandıktan sonra operasyon masasında doğrultulur ve gözlerinizi kırpmadan yavaşça kırpıştırarak etrafı görmeye çalışmanız istenir. İlk anda görüşünüz halen bulanık olacaktır; sanki buğulu bir camın arkasından bakıyor gibi hissedebilirsiniz. Cerrahınız özel bir mikroskopla gözünüzdeki flebin doğru konumda olduğundan emin olmak için son bir kontrol yapar. Daha sonra gözlerinize koruyucu birer siperlik veya göz bandı takılır. Bu koruyucu kapaklar, gözlerinizi dış etkenlerden korumak ve refleks olarak ovalamanızı engellemek içindir. Ameliyattan hemen sonra bir süre klinikte dinlendirilirsiniz. Bu bekleme süresi genellikle 15-30 dakika kadar olup, hem sizin toparlanmanızı hem de gözlerinizde olağandışı bir durum olmadığının teyit edilmesini kapsar. Kendinizi hazır hissettiğinizde ve doktorunuz izin verdiğinde ayağa kalkıp eve gitmeye hazırsınız demektir.
Lazer ameliyatı ayakta tedavi (outpatient) şeklinde yapılan bir girişim olduğu için aynı gün taburcu olursunuz. Ancak çıkış yapmadan önce size uymanız gereken talimatlar ve ilaçlar verilecektir. Gözlerinizi korumak için verilen plastik koruyucu gözlük veya şeffaf siperlikleri, özellikle gece uyurken takmanız istenir. Bu, uyurken istemeden gözünüzü ovalamanızı veya baskı yapmanızı engeller. Ayrıca kullanmanız için birkaç farklı göz damlası reçete edilir: Suni gözyaşı damlaları göz kuruluğunu gidermek için sık sık kullanılacaktır; antibiyotikli damla enfeksiyonu önlemek için, steroid (kortizonlu) damla ise iltihabı azaltmak için belirli bir takvimle kullanılacaktır. Bu damlaların kullanımını ihmal etmemeniz çok önemlidir. Klinik personeli genellikle damlaların nasıl ve ne sıklıkta damlatılacağını size uygulatmalı olarak gösterir. Tüm talimatlarınızı anladığınızdan emin olduktan sonra, bir refakatçi eşliğinde evinize gidebilirsiniz (ameliyat günü kesinlikle araç kullanmayın).
Ameliyat Sonrası İlk Saatler ve İlk Gün
Lazer göz ameliyatından hemen sonra anestezinin etkisi geçmeye başladıkça gözünüzde yanma, batma, kum tanesi kaçmış gibi hissetme belirtileri ortaya çıkabilir. Gözleriniz sulanabilir ve ışığa hassasiyet gelişebilir. Bu, ameliyat sonrası beklenen normal bir durumdur. İlk birkaç saat bu rahatsızlık hissi belirgin olabilir; bu süreyi mümkünse gözlerinizi kapalı tutarak dinlenerek geçirin. Hekiminiz gerektiğinde kullanmanız için bir ağrı kesici tablet önerebilir veya uyuşturucu etkili damlalar vermiş olabilir. Birçok hasta ameliyattan sonraki ilk saatleri uyuyarak geçirmeyi tercih eder, çünkü uyku sırasında gözler dinlenir ve başlangıçtaki batma hissi geçtiğinde uyandıklarında kendilerini daha rahat hissederler.
Ameliyatın olduğu ilk gün görmeniz bulanık ve puslu olacaktır. Bu nedenle dinlenmek ve gözlerinizi mümkün olduğunca az kullanmak en doğrusudur. Doktorunuz aksi bir tavsiyede bulunmadıkça, ameliyat sonrası ilk 24 saatte kitap okumayın, televizyon izlemeyin, telefon veya bilgisayar ekranına bakmayın. Gözlerinizi kapalı tutamasanız bile, loş bir ortamda gözlerinizi sık sık dinlendirerek geçirin. Göz kapaklarınızda hafif şişlik ve göz akınızda küçük kırmızı lekecikler fark edebilirsiniz; bunlar vakum halkasının yarattığı basınca bağlı oluşabilen ve genellikle bir iki haftada kaybolan önemsiz kanamalardır. İlk gün boyunca size verilen damlaları programına uygun olarak kullanmaya başlayın. Genellikle ilk gün saat başı suni gözyaşı damlatmanız önerilir (uyanık kaldığınız süre boyunca) çünkü gözler bu ameliyatın ardından normalden daha kurudur. Antibiyotikli ve steroid damlalar ise doktorunuzun talimatına göre ilk günden itibaren belli aralıklarla kullanılacaktır.
Evinizde istirahat ederken gözlerinizi ovalamamaya kesinlikle dikkat etmelisiniz. Ameliyat sonrası ilk saatlerde gözlerde yanma ve kaşınma hissi yoğun olabilir ancak ovuşturmak, kornea flebinin yerinden oynamasına neden olabileceğinden çok tehlikelidir. Bu nedenle koruyucu gözlüklerinizi takmak, özellikle uyurken veya dinlenirken istemsiz hareketleri önler. Işık hassasiyeti yaşamanız durumunda perdeleri kapatıp odanızı karartabilir veya güneş gözlüğü takabilirsiniz. Özellikle açık havaya ilk çıkışınızda, gündüz bile olsa güneş gözlüğü kullanmak rahatlık sağlar. İlk gün duş almamanız, özellikle gözlerinize su sabun değdirmemeniz istenecektir. Yüzünüzü silerken veya herhangi bir şekilde göz çevresine dokunurken çok nazik davranın.
Ameliyat sonrası 24 saat dolduğunda, ertesi gün genellikle doktor kontrolünüz planlanır. Bu ilk kontrolde doktorunuz gözünüzün yüzeyini muayene ederek flebin düzgün konumlandığını, gözün beklenen şekilde iyileşmeye başladığını teyit eder. Bu muayenede görüş seviyeniz de ölçülür. Birçok hasta ameliyatın ertesi günü, görmelerinin bir önceki güne göre dramatik biçimde netleştiğini bildirir. Hatta pek çok kişi bu ilk kontrolde yapılan görme testinde küçük harfleri okuyabildiklerini fark ederek mutlu olurlar. Yasal olarak araç kullanma yeterliliği sayılan 20/40 düzeyinde veya daha iyi görme, hastaların büyük bölümünde ilk gün kontrolünde elde edilir. Doktorunuz da onay verirse ilk günden sonra araba kullanmaya başlayabilirsiniz (gece sürüşünde biraz zorluk olsa da gündüz genellikle sorun olmaz). İlk günün sonunda veya ikinci güne girerken, çoğu hasta günlük hayatının basit işlerini (örneğin ev içinde dolaşma, televizyona kısa süre bakma, bilgisayarda birkaç dakikalık işler) yapabilecek duruma gelmiş olur. Ancak unutmayın ki iyileşme henüz tamamlanmamıştır ve sonraki günleri de dikkatli geçirmek gerekecektir.
Gün Gün İyileşme Süreci (İlk Hafta)
Ameliyatın ertesi günü (1. Gün): İlk kontrolden sonra gözlerinizde hala hafif bir batma veya yabancı cisim hissi olabilir ancak bir önceki güne kıyasla belirgin bir rahatlama olacaktır. Görme keskinliğiniz günlük aktiviteleri yapacak düzeye gelmiştir. Doktorunuz muhtemelen damlaları kullanmaya devam etmenizi ve gözlerinizi halen zorlamamanızı tavsiye edecektir. İlk geceden itibaren, uyurken koruyucu göz kapaklarını takmayı sürdürmelisiniz (genellikle ilk 7 gece bu uygulama önerilir). Bu, özellikle uyku sırasında istemeden gözünüzü ovalamanızı engeller ve flebin güvenle iyileşmesine yardımcı olur.
İlk birkaç gün (2-3. Günler): Çoğu hasta ameliyattan iki gün sonra işine geri dönebilecek kadar iyi görmeye başlar. Eğer masa başı bir işte çalışıyorsanız ve doktorunuz da onay verdiyse, 2. veya 3. günden itibaren işbaşı yapabilirsiniz. Ancak bilgisayar ekranı karşısında uzun saatler geçirecekseniz, gözlerinizin hala normalden daha kuru olacağını unutmayın. Sık sık suni gözyaşı damlatarak ve saat başı küçük molalar vererek çalışmak gözlerinizi rahatlatır. Bu dönemde hafif bir ışık hassasiyeti devam edebilir; parlak ofis ışıklarında rahatsız olursanız ekran parlaklığını azaltmak veya ortamdaki ışığı yumuşatmak çözüm olabilir. Gece sürüşünde, özellikle karşıdan gelen araç farları çevresinde hale (halo) veya ışık saçılması görebilirsiniznhs.uk. Bu normal bir erken dönem yan etkisidir ve genellikle haftalar içinde azalır. Gözlük takmadan okumaya veya bilgisayara bakmaya alışma sürecinde, beyniniz de yeni odaklama durumuna uyum sağlar; ilk günlerde ara sıra bulanık görmeler ve odaklanma zorluğu yaşanırsa telaşlanmayın, genelde geçicidir.
İlk hafta sonu (7. Gün civarı): Ameliyatın üzerinden bir hafta geçtiğinde, gözleriniz büyük oranda toparlanmış olacaktır. Bu aşamada doktorunuz bir kontrol daha yapabilir veya yalnızca telefonla durumunuzu sorabilir. Bir hafta sonra, çoğu hasta gözündeki batma ve ışık hassasiyetinin büyük ölçüde geçtiğini, gündüz görmelerinin neredeyse kusursuz hale geldiğini belirtir. Hala yapmanız ve yapmamanız gerekenler konusunda dikkatli olmalısınız: Örneğin, doktorunuz izin vermedikçe henüz havuza veya denize girmemeli, gözlerinizi tozlu ortamlardan korumalısınız. Eğer gözünüze bir hafta boyunca makyaj yapmadıysanız, bir haftanın sonunda (doktorunuz onay verirse) hafif göz makyajına başlayabilirsiniz; ancak rimel sürerken veya temizlerken gözünüze bastırmamaya özen gösterin ve hipoalerjenik, temiz ürünler kullanın. Halen göz damlalarınızı kullanmaya devam ediyor olacaksınız. Birinci haftanın sonunda genellikle antibiyotikli damla bitirilir, steroid damla ise doktorunuzun planına göre doz azaltılarak birkaç hafta daha sürebilir. Suni gözyaşını ise sık sık ihtiyaç hissettikçe kullanmayı sürdürmeniz önerilir, zira göz kuruluğu şikayeti ilk aylarda zaman zaman kendini gösterebilir.
İlk Ay ve Uzun Vadeli Takip
İlk ay içerisinde, lazer ameliyatı geçiren çoğu kişinin görme kalitesi daha da artar ve küçük dalgalanmalar düzelerek sonuç iyice stabilize olur. Ameliyattan yaklaşık 3-4 hafta sonra doktorunuz bir kontrol muayenesi daha yapacaktır. Bu kontrolde görme keskinliğinizin hedeflenen düzeyde olup olmadığı değerlendirilir ve korneanızın iyileşmesi incelenir. İlk aydan sonra artık kornea tabakası büyük ölçüde kaynamış durumdadır; flep neredeyse tamamen yerine tutunur, bu yüzden ilk haftalardaki kadar aşırı bir dikkat gerekmese de, yine de gözler hala hassastır. Bu dönemde gece görüş sorunları (hale, ışık dağılması) genellikle azalmaya başlar. Eğer hâlâ özellikle gece araba kullanırken zorluk yaşıyorsanız, bunu doktorunuza bildirerek geçici düşük numaralı bir gözlük ihtiyacını değerlendirebilirsiniz. Ancak çoğu durumda bu şikayetler birkaç ay içinde kendiliğinden kaybolur.
Uzun vadeli takip açısından, ameliyat sonrası 3. ay ve 6. ay civarında da kontrol muayeneleri önerilir. Yapılan araştırmalar, LASIK sonrasında iyileşme sürecinin yaklaşık 6 ayda tamamen oturduğunu ve bu süre zarfında oluşan yan etki veya şikayetlerin büyük kısmının düzeldiğini göstermektedir. Örneğin, başlangıçta hastaların önemli bir bölümünde görülen kuru göz yakınması genelde 6-12 ay içinde düzelir. Altıncı aydan sonra gözlerinizin durumu stabilize olur ve artık rutin yıllık göz muayenelerinize geri dönebilirsiniz. Lazer ameliyatı sonuçları genellikle kalıcıdır; kornea kalıcı olarak yeni şekline kavuşur. Ancak bu, gözlerinizin hiçbir zaman değişmeyeceği anlamına gelmez. Yaşlanmaya bağlı olarak herkeste görülen yakın görme bozukluğu (presbiyop) genellikle 40’lı yaşlarda ortaya çıkar ve lazer ameliyatı olmuş kişiler de bu durumdan muaf değildir. Yani ileriki yaşlarda okuma gözlüğüne ihtiyaç duyabilirsiniz. Bunun yanı sıra nadiren de olsa regresyon denilen durum meydana gelebilir; bu, lazerle düzeltilen göz numarasının yıllar içinde kısmen geri gelmesidir. Korneanızın iyileşme tepkisine veya hormonal değişimlere bağlı bu durum bazı kişilerde sınırlı düzeyde görülebilir. Neyse ki modern yöntemlerle ciddi regresyon oranları çok düşüktür. Eğer ileriki yıllarda numaranız bir miktar geri gelirse ve tekrar lazer için uygun koşullarınız varsa, ikinci bir düzeltici lazer dokunuşu (enhancement) yapılması da mümkündür. Bu nedenle, uzun vadede de göz numaranızda değişim fark ederseniz bunu doktorunuza danışmaktan çekinmeyin.
Günlük Hayata Dönüş
Seyehat ve Ulaşım
Lazer ameliyatından sonra uzak bir yere seyahat planınız varsa, doktorunuzla bunu önceden paylaşmalısınız. Çoğu durumda uçak yolculuğu yapmak için uzun süre beklemek gerekmez – pek çok hasta ameliyattan 24-48 saat sonra uçabilecek duruma gelir. Ancak mümkünse önemli bir uçuşu en az birkaç gün, ideali bir hafta ertelemek önerilir. Bunun nedeni, ilk günlerde beklenmedik bir durum olursa doktorunuzun yakınınızda olmasının avantajlı olması ve gözlerinizdeki kuruluk/iritasyon gibi etkilerin uçak kabininin kuru havasında artabilmesidir. Eğer uçmanız gerekiyorsa, yanınıza mutlaka bol miktarda suni gözyaşı damlası alın. Uçuş sırasında sık sık göz damlatmak ve gözlerinizi kapatıp dinlendirmek kuruluğu azaltacaktır. Kabin içindeki basınç değişimi lazer sonrası gözünüze zarar vermez, bu konuda endişe etmeyin; esas mesele gözlerinizi nemli tutmak ve ovuşturma dürtüsüne karşı dikkatli olmaktır. Uzun yolculuklarda bol su içmek, kafein ve alkol almaktan kaçınmak da göz sağlığınıza yardımcı olur. Ameliyattan sonra arabayla şehirlerarası yolculuk yapacaksanız, ilk gün bir başkasının kullanması koşuluyla hemen ertesi gün yola çıkabilirsiniz. Kendiniz araç kullanacaksanız, doktorunuzun izin verdiği günden itibaren gündüzleri yola çıkmanız, gece sürüşünü ilk hafta için mümkünse sınırlandırmanız daha güvenli olacaktır.
Spor ve Fiziksel Aktivite
Lazer göz ameliyatı sonrasında spora ne zaman dönebileceğiniz, yapmak istediğiniz sporun türüne bağlıdır. Yürüyüş, hafif koşu gibi düşük tempolu aktiviteler genellikle birkaç gün sonra, gözünüzde rahatsızlık hissetmediğiniz sürece yapılabilir. Ancak ter ve rüzgarın göze temas etme riski nedeniyle ilk hafta bile bu aktivitelerde dikkatli olun ve mümkünse gözlük kullanın. Fitness, aerobik, pilates gibi efor gerektiren egzersizlere ve hafif takım sporlarına genellikle ameliyattan 2 hafta sonra izin verilir. İlk iki hafta boyunca ağır kaldırmaktan ve vücudu çok zorlamaktan kaçının; çünkü efor sırasında kan basıncınızın ve göz içi basıncınızın ani yükselmesini istemeyiz.
Yüzme konusunda özellikle dikkat: Gözlerinizi enfeksiyondan korumak için havuz, deniz, jakuzi gibi suya girilen ortamlardan en az 2 hafta uzak durmalısınız. Suda bulunan mikroorganizmalar gözünüzde enfeksiyon riski oluşturabileceğinden, doktorunuz daha uzun bir süre (örneğin 4 hafta) yüzmemenizi de isteyebilir. İlk defa suya gireceğiniz zaman mutlaka yüzücü gözlüğü kullanın ve mümkünse steril göz damlalarınızı yanınızda bulundurun.
Kontakt sporlar (boks, dövüş sporları, futbol, basketbol) gibi göz darbesi riski yüksek aktiviteler için daha da temkinli olmak gerekir. Uzmanlar, lazer ameliyatı geçiren hastaların en az 4 hafta boyunca tam kontaklı sporlardan uzak durmasını önermektedir. Bir ay sonunda spora dönerken bile mutlaka koruyucu spor gözlükleri veya yüz maskeleri kullanmalısınız. Çünkü nadir de olsa ilk aylarda gözünüze alınan sert bir darbe, kornea flebinize zarar verebilir. Bu tür sporlara dönüş süresini doktorunuzla bireysel olarak planlamanız en iyisidir. Ağırlık kaldırma gibi sporlar da yine 2 hafta kısıtlanır; sonrasında yaparken nefesinizi tutmamaya ve çok aşırı zorlamamaya dikkat edin. Unutmayın, lazer ameliyatı sonrası kalıcı kısıtlamalar yoktur – sadece iyileşme döneminde belli aktivitelere geçici ara veriyoruz. Altı hafta ila bir ay geçtikten sonra, doktor kontrolünde çoğu spor ve egzersize tamamen geri dönebilirsiniz.
Kozmetik ve Göz Bakımı
Gözünüze uyguladığınız kozmetikler ve bakım ürünleri konusunda ameliyat sonrası ilk dönemde çok dikkatli olmalısınız. Göz makyajı (rimel, eyeliner, far vb.), ameliyat sonrası en az 1 hafta boyunca yasaktır; çünkü bu ürünler gözünüze kaçabilir veya makyaj temizleme sırasında göze temas edip enfeksiyon riski yaratabilir. Hekiminiz çoğu zaman 1 hafta dolduktan sonra makyaj yapmanıza izin verir, ancak bazıları 2 hafta beklemeyi de önerebilir. Makyaja yeniden başladığınızda, ilk seferde yeni bir rimel açmak gibi hijyenik önlemler alın ve her makyaj sonrası ürünleri nazikçe temizleyin. Takma kirpik, kalıcı makyaj gibi uygulamalardan ise ilk birkaç ay kaçınmanız gerekebilir – bunları doktorunuzla konuşmanız en doğrusu olacaktır.
Ameliyat sonrası dönemde göz bakım ürünleri kullanırken de özen gösterin. Örneğin, lens solüsyonları veya göz kızarıklık giderici damlaları doktorunuza danışmadan kullanmayın (zaten genellikle lense ihtiyacınız kalmayacak). Güneş gözlüğü, lazer ameliyatı geçiren herkes için adeta bir zorunluluktur. İlk haftalardan başlayarak açık havada bulunduğunuz her an UV filtreli bir güneş gözlüğü takmanız önerilir. Güneş gözlüğü hem iyileşmekte olan gözlerinizi zararlı UV ışınlarından korur, hem de ışığa duyarlılığınızı azaltarak konfor sağlar. Bu alışkanlığı uzun vadede de sürdürmeniz, göz sağlığınız açısından olumludur.
Cilt bakımı ve saç boyama gibi konularda, gözünüze gelebilecek kimyasallar konusunda dikkat edin. Ameliyattan sonraki ilk haftada saçınızı kuaförde yıkatmayın veya boyatmayın, zira şampuanlar veya boyalar gözünüze kaçabilir. Evde saçınızı yıkarken de gözlerinizi sıkıca kapatıp suyun direkt göze gelmemesine özen gösterin. Yüz bakımı yaptıracaksanız ilk 2-3 hafta göz çevrenizden uzak durulmasını sağlayın. Kısacası, iyileşme sürecinde gözlerinize olabildiğince temiz ve kimyasallardan uzak bir ortam sağlamaya çalışın.
Ekran Kullanımı (Bilgisayar, telefon vb.)
Günümüzün dijital dünyasında, lazer ameliyatı sonrası ekran kullanımı önemli bir konudur. Ameliyatın hemen ardından, göz yüzeyinin iyileşmeye başlaması için ilk 24 saat hiçbir ekrana bakmamak en ideal yaklaşımdır. Yani ameliyat günü ve sonrasındaki gece, telefonu veya televizyonu kapalı tutup gözlerinizi dinlendirin. İlk 24 saatten sonra ise kademeli olarak ekran kullanımına dönebilirsiniz. Örneğin, ikinci günden itibaren birkaç dakikalık aralıklarla telefonunuza bakabilir, ışığı düşük seviyede tutarak kısa e-postalar okuyabilirsiniz. Üçüncü gün ve sonrasında bilgisayar başında çalışmaya başlarsanız, uzun süreli bakışlardan kaçının ve sık sık mola verin. Göz kuruluğunu önlemek için, ekrana bakarken daha sık göz kırpmaya gayret edin (bilgisayar kullanımı sırasında insanın göz kırpma sayısı farkında olmadan azalır). Ayrıca doktorunuzun önerdiği suni gözyaşı damlalarını yakınınızda bulundurun ve düzenli aralıklarla damlatın. Oftalmologlar, lazer sonrası ekran kullanımında 20-20-20 kuralını önerir: Her 20 dakikada bir, en az 20 saniye boyunca gözlerinizi ekrandan uzaklaştırıp 20 feet (6 metre) uzaktaki bir noktaya odaklanın. Bu basit kural, göz kaslarınızın dinlenmesini sağlar ve odaklama nedeniyle oluşan yorgunluğu azaltır. Ekrana bakarken monitörün göz hizanızın biraz altında olmasına dikkat edin, böylece gözleriniz daha az açılır ve daha az kurur. Ortam ışığı da çok parlak veya çok loş olmamalı, yansıma yapmayan bir ekran filtresi kullanmak da rahatlatıcı olabilir. Tüm bu önlemlerle, lazer ameliyatı sonrasında dijital cihazlara dönüşünüz daha sorunsuz olacaktır. Yine de ilk haftalarda mümkün mertebe kitap okumak, telefonla uzun süreler oyun oynamak gibi göz yorucu uğraşlardan uzak durmanız iyileşme adına faydalıdır.
Lazer göz ameliyatı acı verir mi?
Hayır, lazerle göz ameliyatı (örneğin LASIK) acı veren bir işlem değildir. İşlem başlamadan önce gözünüze damlatılan güçlü anestezik damlalar sayesinde gözünüz tamamen uyuşur ve herhangi bir ağrı veya acı hissetmezsiniz. Cerrahınız gözünüzü açık tutmak için bir aparat taktığında veya korneada basınç uygulandığında sadece hafif bir dokunma hissi veya basınç hissedebilirsiniz, ancak bu rahatsızlık verici düzeyde olmaz. Pek çok hasta, ameliyat sırasında hiçbir şey hissetmediğini, sadece ışıklar gördüğünü veya hafif bir temas fark ettiğini belirtmektedir. Yani lazer ameliyatı esnasında duyacağınız his, diş tedavilerindeki lokal anestezi gibi, bölgenin uyuşmasından ötürü konforludur.
Lazer Göz Ameliyatı Ne Kadar Sürer?
Lazer göz ameliyatı oldukça hızlı bir işlemdir. Genellikle her iki gözün tedavisi toplamda 15-30 dakika içinde tamamlanır. Lazerin gözünüzde aktif olarak çalıştığı süre ise bu sürenin çok daha küçük bir kısmıdır (her göz için genellikle 1 dakika civarında lazer uygulaması yapılır). Geri kalan zaman hazırlıklar, cihaz ayarları ve flebin hazırlanması ile geçer. Yani ameliyathaneye girişinizle çıkışınız arasındaki süre yarım saati bulurken, göz başına lazer ışınının uygulandığı süre saniyeler mertebesindedir. Bu hız, lazer teknolojisinin geldiği ileri düzey sayesinde mümkün olmaktadır.
Lazer ameliyatının riskleri veya yan etkileri var mı? Kör olma riski taşır mı?
Her cerrahi girişimde olduğu gibi lazer göz ameliyatının da bazı riskleri ve erken dönem yan etkileri olabilir, ancak bunlar oldukça nadir ve büyük oranda geçicidir. Kör olma riski, uygun hastalarda neredeyse yok denecek kadar düşüktür – literatürde lazer sonrası kalıcı körlük yaşayan vaka bildirilmemiştir. Ciddi komplikasyonlar (örneğin enfeksiyon veya flep sorunları) yüz binde, milyonda bir gibi çok düşük oranlarda görülür ve çoğunlukla zamanında tedaviyle giderilir. Yan etkilere gelince, göz kuruluğu, ışık hassasiyeti, geceleri ışıkların etrafında hareler (haleler) görme, bulanık görmede dalgalanmalar gibi etkiler neredeyse tüm hastalarda başlangıçta görülebilir. Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve ilk birkaç hafta içinde belirgin şekilde azalır. Örneğin kuru göz şikayeti damlalarla kontrol altına alınır ve gözler iyileştikçe 3-6 ay içinde büyük ölçüde düzelir. Gece haleleri ve parlamalar da kornea sinirlerinin iyileşmesiyle genellikle kaybolur. Lazer ameliyatının başarı oranları çok yüksektir: Örneğin, yapılan çalışmalarda hastaların %99’undan fazlasının ehliyet alabilecek düzeyde (20/40) görmeye ulaştığı, %90’ından fazlasının ise tam keskin görme olan 20/20 görmeyi yakaladığı bildirilmektedir. Bu istatistikler, yan etkilerin çoğunlukla geçici ve yönetilebilir olduğunu, kalıcı görme sorunlarının ise son derece nadir olduğunu ortaya koymaktadır. Elbette her hasta farklıdır; ameliyat öncesinde doktorunuz sizin özel risk profilinizi (örneğin kuru göz eğiliminiz olup olmaması, kornea yapınız vb.) değerlendirecek ve sizi bilgilendirecektir.
Ameliyat sırasında gözümü oynatırsam veya göz kırparsam ne olur?
Lazer ameliyatı sırasında istem dışı göz kırpma veya göz hareketlerine karşı gelişmiş önlemler mevcuttur. Öncelikle, işlem başlamadan göz kapaklarınız bir spektrum (göz ekartörü) ile açık tutulur, böylece göz kırpmanız fiziksel olarak engellenir. Bu cihaz başlangıçta hafif bir basınç hissettirse de kısa sürede alışacak ve göz kırpma ihtiyacı duymayacaksınız. Gözünüzü oynatmaya gelince: Cihazın içerisinde sabit bakmanız için bir hedef ışık bulunur ve dikkatinizi orada tutmanız istenir. Siz farkında olmadan gözünüz milimetrik de olsa hareket ederse, lazer sistemi bunu anında algılar. Modern lazer cihazlarında göz takip teknolojileri vardır ve gözünüzün pozisyonu saniyede yüzlerce kez izlenir; eğer fazla hareket olursa lazer otomatik olarak durur veya atışını düzeltir. Yani küçük göz kaydırmaları veya titremelerinde bile cihaz güvenliği sağlar. Bu nedenle ameliyat sırasında “ya istemeden gözümü hareket ettirirsem” diye endişelenmenize gerek yoktur. Sadece doktorunuzun yönlendirmelerine uyup rahat olmaya çalışın, gerisini cihaz ve cerrahınız halledecektir.
Her iki göz aynı anda mı ameliyat ediliyor?
Evet, lazerle yapılan görme düzeltme ameliyatlarında genellikle her iki göz de aynı seans içinde art arda ameliyat edilir. Önce ilk gözünüzün işlemi tamamlanır, ardından cihaz ve ortam hazırlandığında ikinci göze geçilir. İki göz arasında sadece birkaç dakikalık bir ara olur. Böylece toplam işlem süresi kısalır ve tek bir iyileşme dönemiyle her iki göz birden tedavi edilmiş olur. İstisnai bazı durumlarda (örneğin bir gözde ileri düzey başka bir problem varsa veya hasta tek gözde ameliyat istemişse) tek göz tedavisi yapılabilir, ancak normalde bunun bir avantajı yoktur. Aynı anda iki gözün yapılması, hastanın günlük yaşamına dönüşünü hızlandırdığı için tercih edilir ve genellikle güvenlidir. Zaten LASIK sonrası genellikle ertesi gün net bir görüşe kavuşulduğu düşünülürse, iki göz arasında süre bırakmaya pek gerek kalmamaktadır.
Ameliyatın etkisi kalıcı mıdır? İleride tekrar gözlük ya da lens gerekebilir mi?
Lazer göz ameliyatı, korneanın şeklinin kalıcı olarak değiştirilmesini hedefler ve çoğu vakada ömrünüz boyunca sürecek bir görüş düzelmesi sağlar. Özellikle miyop, hipermetrop veya astigmat gibi kırma kusurları tamamen düzeltilen kişilerde yıllarca gözlüksüz net görüş devam eder. Ancak bu, göz numaranızın asla değişmeyeceği anlamına gelmez. Gözleriniz, vücudunuzun bir parçası olarak yaşlanma sürecine tabidir. Presbiyopi denilen yakını odaklama sorunu, 40’lı yaşlarda herkeste ortaya çıkar; lazer ameliyatı olmuş olmanız bunu engellemez. Yani ileride yaşa bağlı yakın gözlüğü gereksiniminiz olabilir. Ayrıca bazı kişilerde minimal regresyon görülebilir – ameliyatla sıfırlanan numaranın birkaç yıl sonra çok küçük bir kısmının geri gelmesi durumudur. Örneğin, -4.00 dereceden sıfıra inen bir miyop, 5-6 yıl sonra -0.50 gibi ufak bir değerin geri geldiğini fark edebilir. Bu genellikle yaşam konforunu bozmaz; çoğu hasta ufak numaralar için yeniden gözlük kullanmaya ihtiyaç duymaz. Numaranız belirgin geri dönerse (ki bu nadirdir), doktorunuz uygun görürse ikinci bir düzeltici lazer (enhancement) uygulanabilir. Özetle, lazer ameliyatı sonuçları kalıcı olmakla birlikte, gözlerinizin doğal süreçleri nedeniyle ileride küçük değişiklikler olabilir. Büyük çoğunluk için lazer, kalıcı bir çözüm niteliğindedir ve seneler sonra dahi gözlüksüz yaşam konforu devam eder.
📌 Mini Bilgi Kutusu: Lazer Göz Ameliyatı Süreci Özeti
Ameliyat öncesi: Detaylı göz muayenesi ve tetkiklerle uygun aday olup olmadığınız belirlenir. Gerekliyse ameliyat öncesi birkaç hafta kontakt lens kullanımına ara verilir. Operasyon gününe kadar gözlerinizi temiz tutmanız, makyajdan ve belirli alışkanlıklardan kaçınmanız istenir.
Ameliyat günü: Klinik ortamında lokal anestezik damlalarla gözünüz uyuşturulur. LASIK operasyonu göz başına yaklaşık 10 dakika süren, acısız bir işlemdir. Kornea yüzeyinde ince bir flep kaldırılır, lazer ile kornea şekillendirilir ve flep yerine kapatılır. İşlem sırasında ağrı olmaz, sadece hafif basınç hissedilebilir. Her iki göz genellikle aynı seansta ardışık olarak ameliyat edilir.
Ameliyat sonrası (ilk saatler): İşlemden hemen sonra görme bulanık ve pusludur. Gözlerde batma, yanma, sulanma ve ışığa hassasiyet normaldir. Hastaya koruyucu göz siperlikleri takılır ve antibiyotikli, steroidli ile suni gözyaşı damlaları reçete edilir. Hasta birkaç dakika dinlendikten sonra evine gönderilir (refakatçi eşliğinde). İlk gün gözler kapalı dinlenme ve uyku tavsiye edilir.
İyileşme süreci: Ameliyatın ertesi günü görme büyük ölçüde netleşir ve günlük aktiviteler yapılabilir hale gelir. İlk hafta boyunca gözleri ovalamamak, damlaları düzenli kullanmak ve gereken koruyucu gözlüğü takmak kritik önemdedir. 1. günde ve 1. haftada doktor kontrolleri ile iyileşme takibi yapılır. Bir hafta sonunda çoğu kısıtlama kalkar; görme kalitesi günbegün artar. İlk ayın sonunda gözler hemen hemen tamamen iyileşmiş, yan etkiler azalmıştır.
Uzun Vadeli Sonuçlar: Ameliyatın ertesi günü görme büyük ölçüde netleşir ve günlük aktiviteler yapılabilir hale gelir. İlk hafta boyunca gözleri ovalamamak, damlaları düzenli kullanmak ve gereken koruyucu gözlüğü takmak kritik önemdedir. 1. günde ve 1. haftada doktor kontrolleri ile iyileşme takibi yapılır. Bir hafta sonunda çoğu kısıtlama kalkar; görme kalitesi günbegün artar. İlk ayın sonunda gözler hemen hemen tamamen iyileşmiş, yan etkiler azalmıştır.